22 Kasım 2011 Salı

Kayıp Notlar - 1

Hayat çok değişken. Hatta şu an tahtamda duran bol değişkenli fizik formülünden bile daha değişken. Her şey bir anda değişiveriyor. Bundan birkaç ay önce tüm hislerini kaybetmiş, güçsüz düşmüş bir haldeydim adeta. Şimdi ise hiç olmadığı kadar derin ve güçlü duygulara sahibim. Evet hissettiğim duygunun büyük bir bölümü acı ama acıyı hissetmeyi bile özlemişim. Ama fark ettim ki benim devrim geçeli uzun zaman olmuş. Eskiden beri inandığım tek bir şey vardı. Sevgi her şeyi aşar. Hiçbir engel onu durduramaz. Yıllarca aksini gösteren şeyler yaşasam da bu inancımı asla kaybetmedim. Peki ya beni buna inandıran insanların başında gelen birisi bu inancını yitirmişse o zaman ne yapmalıyım?
Yaşamlarımız farklı, dünyalarımız farklı, mezheplerimiz farklı, tuttuğumuz takımlar farklı farklı farklı. Devam etsem bu liste birkaç sayfayı geçerdi sanırım. Her insanın bir yada birden fazla yeteneği vardır ama tüm insanlığın tek bir ortak yeteneği vardır o da saçmalamak. Dünya'nın en paha biçilmez mücevheri iki insanın birbirini sevmesi, birbirine aşık olması. Ama biz bunun kıymetini bilmek yerine böyle saçma sapan nedenler ortaya atıp duruyoruz. Düşündükçe içime oturuyor bu durum. Daha da çok içime oturan ise bu saçmalıklarla karşıma hiç beklemediğim birinin çıkması. Dünyalarımız farklıymış. Hadi oradan be salak! Şu ana kadar kelimeler sana karşı olan sevgimi ve aşkımı anlatmaya yetersiz kalıyordu. Artık sana olan kızgınlığımı da anlatmaya yetersiz kalıyorlar. Görüyorum ki her şeyi mahvetmekte benden kalır yönün yok. Neyse işte uzun lafın kısası topluca saçmalıyoruz. Uzun zamandır söylenen bir şey var. Eski sevgilerin ve aşkların geçmişte kaldığını söylüyor herkes. Suçu da modern çağa ve gelişen teknolojiye atıyorlar. Hiç teknolojiyi yada diğer şeyleri suçlamayacağım. Baş suçluyu görmek istiyorsan o aptal bilgisayarın başından kalk ve aynaya bak. Evet sen! Sen de suçlulardan birisin. Binlerce yıl geçti ama ne ataların ne de sen yok etmekten asla vazgeçmediniz. Birbirimizi öldürdük durduk. Bununla kendimizi tatmin etmedik ve duygularımızı, hislerimizi öldürmeye başladık. Hepimiz birer katiliz. Hepimiz ellerimiz kana bulanmış bir halde katil kim diye yakınıyoruz ellerimizdeki kanı görmezden gelerek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder